Utku Cevre

Annie Hall

Woody Allen'ın kariyerini ikiye ayırabiliriz. İlk kısım, kendisi veya alter egosunu temsil eden bir aktör (bazen her ikisi birden, buna örnek olarak bir yazarın kitaplarındaki karakterlerle gerçek hayatta karşılaşmasını konu eden ilginç filmi 1997 tarihli Deconstructing Harry'yi gösterebiliriz) ile o dönem beraber çalışmaktan, belki de yanında olmakta memnun olduğu bir aktrisin (70'lerde Diane Keaton, 80'lerde Mia Farrow, 90'larda Judy Davis, 2000'lerde Scarlett Johannson en bilinen örnekleri, ama bana sorarsanız Bayan Keaton'ın eline su dökebilen çıkmaz) başrollerinde yer aldığı, pek sevgili şehri New York'ta geçen, tür olaraksa komedi parantezinde diğer tüm janrlardan bir ya da birkaçını barındırabilen filmlerden oluşan bir koleksiyon. İkinci kısım ise, 2005 tarihli Match Point filminden itibaren tutturduğu daha ciddi tarz. Adeta evinden ilk defa uzağa gitmiş bir üniversitelinin deneyciliği havasında, Londra, Paris, Roma, Barcelona gibi Avrupa şehirlerinde çektiği bu filmlerde bambaşka bir Allen izleyebiliyoruz. 70 yaşından sonra tarzını bu denli değiştirebilmesi bile başlı başına şapka çıkarılacak bir esneklik. Annie Hall ise, Woody'nin ilk ve en sevdiğimiz döneminin, kendisinin favori filmi olmasa da, en nadide parçalarından biri.

 

Alvy Singer 40 yaşında, ilişkilerinde bir türlü dikiş tutturamamış New York'lu Yahudi bir komedyendir. Son romantik ilişkisini, genç ve heyecanlı, biraz da hoppa bir kulüp şarkıcısı olan Annie Hall ile yaşamıştır. Annie Hall filmi bu ilişkiye Alvy'nin yaptığı bir retrospektifi anlatıyor. Woody Allen'ın dert ettiği ve sinemaya döktüğü konular dönüp dolaşıp bazı ana başlıklara gelir. Bir çırpıda sıralayabileceklerim: Yahudilik ve suçluluk duygusu, ebeveynler ve aile, seks ve ilişkiler, nevroz ve terapi, ölüm korkusu, komedyenlik ve entellektüel düşünce. Hemen her filminde kendi konsept bohçasının bir ucundan tutar, örneğin 1972 tarihli Everything You Always Wanted to Know About Sex, But Were Afraid to Ask filmi adı üstünde cinsellik hakkındadır, 1986 tarihli başyapıtı Hannah and Her Sisters ise aile konusu ön planda olmak üzere birçok farklı açıyı bünyesinde barındırır. Annie Hall adeta bunlardan oluşan bir yılbaşı sepetine benziyor. Filmin önemli yanı, Woody bir yönetmen olarak, Sleeper, Love and Death, Bananas gibi komedilerde tarzını oturtmaya çalışırken, ilk defa ayakları yere basan bir film yapıyor, yer yer dramatik bile olmayı başarıyor. Tabii akademi de bu güzel eseri, en iyi film, kadın oyuncu, orijinal senaryo ve yönetmen Oscar ödülleri ile taçlandırıyor (son ikisi Woody Allen'a olmak üzere; bu arada, kariyerindeki tek reji Oscar'ını da bu filmle almıştır).

 

Filmimiz gösterime girdiği yıl, Annie Hall rolündeki moda anlayışı ile Diane Keaton, 1961'de Breakfast at Tiffany's filmindeki tarzıyla hafızalara kazınan Audrey Hepburn gibi bir trend belirleyici oldu (garip bir rastlantı, Breakfast at Tiffany's filminin yazarı Truman Capote, Annie Hall filminde küçük bir rolde kendisini canlandırmaktadır). Filmden verilecek o kadar çok anekdot var ki. Mesela Alien serisi ile yıldızlaşan Sigourney Weaver'ın ilk uzun metrajı. Sonra, bir sahnede Alvy'nin kokain çekecekken hapşırıp ortalığı batırdığı bölümdeki hapşırık tamamen spontan, tıpkı ıstakoz yeme sahnesindeki kahkahalar gibi. Sonra bilet kuyruğunda durdukları sekansta, bekledikleri filmin yönetmenini konuşturması enfes bir numara. Bir ek not, dikkatli seyirciler sonlara doğru gelen beklentiler ve gerçeklerle ilgili bölüm ile 500 Days of Summer filmindeki benzer bölümü bağdaştırabilirler. Özet yapacak olursak, Annie Hall Woody Allen filmlerini sevmek için güzel bir başlangıç. Tüm okuyucularımıza sevgiler ve de selamlar.

anniehall

Annie Hall IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0075686/

#sinema yazısı