Utku Cevre

V For Vendetta

"Remember, remember! The fifth of November, the gunpowder treason and plot; I know of no reason why the gunpowder treason should ever be forgot (Hatırla hatırla! Kasım'ın beşini, barut ihanetini ve komployu hatırla; hiç sebep gösteremem barut ihanetinin unutulmasına)". Bu şiir, 5 Kasım 1605'te, Kral James dönemi (King James İncili'nden hatırlayabilirsiniz) İngiltere'sinde, krallığın politikalarına ve protestan kilisesine karşı olan Guy Fawkes isimli katolik bir köktencinin, Londra'daki parlemento binasını, binanın altına 60 fıçı barut yerleştirmek suretiyle patlatma ve hanedanı yok etme girişimini anlatıyor. Merak edenler için bu teşebbüs başarısızlıkla sonuçlanmış, komplocu ve arkadaşları yakalanarak idam edilmişlerdi. Bu olaya The Gunpowder Plot (Barut Komplosu) deniyor. İngiliz halkı o günden itibaren 5 Kasım akşamını Bonfire Night (Şenlik Ateşi Gecesi) olarak kutlamaktadır. Filmimiz V For Vendetta bu olaydan tam 400 yıl sonra, yine bir 5 Kasım günü gösterime girdi.

 

V For Vendetta, Alan Moore'un aynı isimli grafik romanından Wachowski'ler (dünya ne ilginç, bir zamanların Wachowski biraderleri, her ikisi de cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirdikten sonra Wachowski'ler olarak anılmaya başladılar) tarafından uyarlanmış. Yönetmen koltuğunda ise Matrix filmlerinden asistanları James McTeigue oturuyor, ustalarının yardımıyla özellikle görüntü anlamında bayağı da sağlam bir iş çıkarıyor. Filmin konusu (aynı zamanda grafik romanın konusu) kısaca, alternatif bir gelecekte, Nazi partisine benzer aşırı muhafazakar bir parti olan Norsefire'ın İngiltere içinde egemenliği ele geçirişi ve halkı faşist bir diktatörlük altında korku içinde yönetmesi anlatılıyor. Buna isyan eden maskeli (hatta Guy Fawkes maskeli) bir adam var, ismi V; bir devrim planlıyor, şans eseri bu devrimin yolu Evey isimli genç bir kadınla tanışmasıyla döşenmeye başlıyor. Gerçek hayattaki Barut Komplosu'nun aksine, bu defa isyancılar herhangi bir mezhebin doğrultusunda ilerlemiyor. Hatta ironi bu ya, katolik birini Britanya hükümdarı yapmak isteyen Fawkes ile, onun maskesini takmış ve neredeyse anti-katolik diyebileceğimiz kadar yerleşik kilise değerlerine karşı olan V (filmdeki papazın sonunu hatırlayalım) taban tabana zıt karakterler. Filmde Norsefire, medya, din ve ordu üçgeninde vatandaşına kan kusturan bir parti; başında yer alan diktatör Sutler (John Hurt'ün sesi ve vurguları unutulmaz) ve parti komiserleri yirmi yılda ülkeyi içten içe bir solucan gibi kemirmiş. Polis müfettişi Finch rolünde Stephen Rea çok başarılı (Kendisini, sürprizini santim santim gizleyen Neil Jordan filmi The Crying Game'den anımsayabiliriz). Yardımcısı rolünde Rupert Graves, yıllar sonra Sherlock dizisinde dedektif Lestrade rolünde hemen hemen aynı mimikler ve daha çok beyaz saç ile yine bir müfettişi canlandırmıştı. Natalie Portman'ı her zamanki gibi beğensek de, asıl övgü yalnızca vücut jestleri ve ses tonuyla ölümsüz bir karakter yaratmayı başaran usta aktör Hugo Weaving'e gitmeli tabii ki.

 

Moore'un klasiğinden gücünü alan leziz diyaloglar V For Vendetta filminin asıl güçlü noktası. "Halklar hükümetlerinden korkmamalı, hükümetler halklarından korkmalı", "Bu maskenin ardından et ve kemikten çok daha fazlası var. Bu maskenin ardında bir fikir var. Ve fikirler kurşungeçirmezdir" ve Emma Goldman'a selam çakan "Dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir" ilk aklıma gelenler. Bu film o kadar ilham verici, o kadar gaza getirici ki, 2011'de New York'ta başlayan Occupy Wall Street gösterilerinin katılımcıları V For Vendetta maskeleri takmışlardı, film bir yerde bu hareketin sembolü olmuştu. Bu arada, boğazımıza kadar Marvel (son zamanlarda yanına DC filmleri de yancı eklendi) filmi ile dolmuş vaziyetteyiz ama asıl kaliteli çizgi roman uyarlamaları bu tarz grafik romanlardan çıkıyor. Her ne kadar Alan Moore grafik romanlarının film uyarlamalarından hoşnut olmasa da (2003 tarihli The League of Extraordinary Gentleman'dan hoşnutsuzluğunu sesli olarak dile getirmiştir, çekimi olaylı geçen bu yapım efsanevi oyuncu Sean Connery'nin de son sinema filmidir, artık nasıl illallah ettiyse adam), yazarın eserlerinden uyarlanan 2001 tarihli Hughes biraderler filmi From Hell ve özellikle 2009 tarihli Zack Snyder filmi Watchmen, türün eli yüzü düzgün örnekleri olarak öne çıkıyor. V For Vendetta ile ilgili son bir not, Alan Moore bu grafik romanı hazırlarken Demir Leydi lakaplı sağcı Margaret Thatcher hükümetlerini eleştirse de, aslında konu faşizme karşı anarşist bir başkaldırı olarak genellenebilir, günümüze kadar uzanan bu kavgayı örneklemek için uzak diyarlara yolculuk etmeye gerek yok. Tüm okuyucularımıza sevgiler ve de selamlar.

v-for-vendetta

V For Vendetta IMDB: http://www.imdb.com/title/tt0434409/

#sinema yazısı