Profesyonel Hayata Hazırlık - 2: Yüksek Lisans
Profesyonel Hayata Hazırlık - 1 yazısında liseden sonra genellikle iki dönüm noktanız olduğundan bahsetmiştim. Üniversite tercihi ile ardınca gelen staj tercihi ve mentörlük alabileceğiniz yerler konularına değindikten sonra şimdi sıra geldi ikinci dönüm noktasına. Mezuniyetten sonra ne yapacaksınız? Bu sayıda özellikle yüksek lisans konusundan bahsetmek istiyorum.
Yüksek Lisans Yapmanın Maddi Boyutu
Hep sorulan bir soru, okul bittikten sonra yüksek lisans yapalım mı? Bize avantaj sağlar mı? Kendi alanımız üzerine mi yapalım, yoksa başka bir alan mı? Okul bittikten hemen sonra yüksek lisans yapmış birisi olarak bu soruya cevabım şu olur. İmkânınız varsa, yüksek lisans esnasında bir gelir kaynağı bulabiliyorsanız hemen okul biter bitmez yapın. Şimdi burada bazı parametreler var. İlki bahsettiğim gelir kaynağı. Ben yüksek lisans yaparken TÜBİTAK BİDEB bursu almıştım. Akademik başarı ve ALES'e göre verilir. Karşılıksızdır, ancak okulu iki yıllık süre zarfında bitirmeniz istenir, yani üçüncü yıla uzatamazsınız. Not ortalamanız iyiyse ALES'e de girip başvurunuzu yapabilirsiniz, güzel bir olanaktır. Böyle özel burslar da bulabilirsiniz, araştırın. Yüksek Lisans yurt dışında yapılır mı? Bursluysanız veya aileniz zenginse olabilir, diğer türlü zararlı çıkarsınız.
Neden Yüksek Lisans Yapayım?
Yüksek lisans size herhangi bir avantaj sağlar mı? Bu sorunun cevabı da çok net. İlk işe girişiniz esnasında maddi olarak hiçbir avantaj sağlamaz. Yaşıtlarınızdan iki yıl geç işe başlamış olursunuz. Ancak iş hayatında olgunlaştıkça kademe olarak yükselme aşamalarında avantajınıza olacaktır. Bu arada pek tabii ki tezli bir yüksek lisans programı sonrasında doktora yapma hakkınız da olduğu için akademik kariyer yapmanın da ilk adımı yüksek lisanstır. İş hayatında da doktora yapmış insanları görürsünüz, müthiş bir artıdır çünkü sayıca çok azdır, ancak tabii yıllarınızı alacağını da unutmayın. Yüksek lisansı bir yerde çalışırken yapmak oldukça zordur, çünkü derslerine girmeniz beklenir. İş yerinizle bu konuda helalleşmelisiniz, diğer türlü bitiremezsiniz. Ayrıca iş konsantrasyonu içinde akademik olarak bir şeyler tamamlamanız da zor olacaktır, yani işe başlamadan veya iki iş arasında yapıp bitirmenin bir sürü avantajı var.
Yüksek Lisansı Hangi Alanda Yapmalıyım?
Peki kendi alanınızda mı yoksa başka alanda mı yüksek lisans yapmalısınız? Esasında kendi alanınız dışında her alanda yüksek lisans yapabilirsiniz diye bir şey de yok. Konuyla ilgili bir lisans dereceniz veya iyi bildiğinize dair bir kanıtınız yoksa çoğu enstitü alan dışı yüksek lisans programlarına sizi kabul etmez. Bunun istisnası işletme, mühendislik yönetimi, MBA gibi programlardır. Bana soracak olursanız bu programlar iş hayatında belirli bir süre geçirdikten sonra tercih edebileceğiniz bölümlerdir. İlber Ortaylı diyor ya "18 yaşında bir çocuğun tarih bölümünü okuması çok zordur, önce başka bir üniversite bitirmesi daha doğrudur," diye. İşte bu bölümler bence o hesap. Executive MBA programları için zaten minimum beş yıl bir işte çalışmış olmanız beklenir. Ancak beş yıl biter bitmez "Ben geldim!" diye atlamayın. Sınıf arkadaşlarınız sizden 10-15 yıl yaşlı olacaktır. Siz network edindim sanırsınız, ancak Ümit Besen şarkısındaki gibi "eski bir tanıdık" olur çıkarsınız. Akademik olarak devam edecekseniz kendi bölümünüz veya yakın bir bölümde yüksek lisans yapmanız avantajınıza olur.
Yüksek Lisansta Yayın Yapmak
Bu arada hangi bölümde yaparsanız yapın, yüksek lisansta yayın yapın. Hem akademik bir başarınız olur, hem de özellikle konferanslar için yayın yapıyorsanız o konferansa gidip sunma şansınız olur. 2007'de Bilkent Üniversitesi'nde düzenlenen INET-TR konferansı için yaptığımız yayını ve 2008'de 18 Mart Üniversitesi'nde düzenlenen Akademik Bilişim için yaptığımız yayını bu üniversitelere gidip onlarca insana sunmak benim için unutulmaz anılar olarak hep kalacak. Ben yüksek lisansımı kendi bölümümde yaptım ve yapay zekâ üzerine çalıştım. Bugün kendi karar ve davranışlarını açıklayabilen yapay zekâyı üçüncü nesil kabul edersek, bu yapının inşa edilmesine hizmet etmiş ilk neslin içinde yer almış olmak da bir gurur. Yüksek lisans yapmasaydım bunu söyleyemezdim. Bir de tezli yüksek lisans programının sonunda hazırladığınız bitirme tezinin aslında ilk yayınladığınız kitabınız olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Evet teknik bir kitap, formatına çok müdahale edemiyorsunuz, belirli şartları sağlaması gerekiyor ancak sonuçta orada yer alan sözcükler sizin. Başındaki teşekkür, sonundaki öz geçmiş sizin. Şu ana kadar ödevlerinizi, hatta lisans tezinizi sınıf arkadaşlarınızla yapmış olabilirsiniz. Ancak bu tez için danışman hocanızın yönlendirmeleri dışında tamamen tek başınasınız. Ulusal Tez Merkezi'nden tüm yüksek lisans ve doktora tezlerine ulaşabileceğinizi de belirteyim. Benimki burada.
Nefes Molası
Profesyonel iş hayatı uzun yıllarınıza yayılıyor. Seneler sonra dönüp baktığınızda hayatımın bu kadar zamanı nasıl da geçmiş diye düşünebilirsiniz, olası yani. İdeal bir dünyada üniversite bittikten sonra her gencin etrafını tanımak, dünyayı keşfetmek, gezmek, yaşam deneyimi kazanmak, temelini aldığı meslek dışında yönlerde de kendini geliştirmek için zamanı olabilmeli. Yüksek lisans, eğer işin maddi kısmını çözebiliyorsanız işte buna benzer bir nefes molası vermenizi de sağlıyor. İlk yıl derslerinizi verdikten sonra zaten ikinci yılınızın tamamı bitirme teziniz için ayrılmış vaziyette. Bu dönem yayın yapmak dışında ben bir de Fransızca öğrenmiştim mesela. Hayatınız devamlı bir yarış halinde, hep bir yere yetişmeye çalıştığınız ancak asla yetişemediğiniz rüyalar gibi geçmesin. Sakin olmayı, mola vermeyi de benimseyin. Korkuların en kötüsü kaybetme korkusudur. İki yıl geç işe başladınız diye dünyaları kaybetmezsiniz merak etmeyin. Hayallerinize şans verin.
Bu serinin devamında, gelecek ay artık işe de başlayalım değil mi?
Sevgiyle kalın.