O Sessiz Gemiye Binen 5 İyi İnsan
Bazı seneler, özellikle de bahar ayları sislerin arasından gelir ve içimizden iyileri Yahya Kemal'in şiirindeki gibi, o sessiz gemiye yükleyip gider. Bu yıl galiba biraz fazla oldu. Çiçek zinciri gibi birbirimize kenetlendiğimiz, tek yürek attığımız bu aralar, tabii o iyi insanların o güzel atlara binip gitmesine de yine her zaman olduğu gibi birlikte üzülüyoruz. Bu haftanın beşli listesini 2025'te kaybettiğimiz isimlere ayırdım. David Lynch'ten daha önce bir başka beşli listede bahsetmiştim. Onun dışında kronolojik olarak yer vereceğim.
Ocak ayında kaybettiğimiz usta yazar ve eleştirmen İleri'yle ilgili anlatacağım Kar Yağıyor Hayatıma isimli mini hatıratı. Serde gençlik, Lost'taki Desmond'ın Dickens'a yaptığı gibi, Oğuz Atay kitapları bitmesin diye okumaya imtina ediyorum. O kadar seviyorum. Selim İleri'yle olan ihtilafları bilinir. Ne yazmış bakalım demek için okuyorum hatıratın o bölümünü. Oysa ne kadar alçakgönüllü bir insan var karşımızda. Atay'ın güzel hatırasına nasıl saygılı. Kızmak için açtığım kitap kapağını sevgiyle kapatıyorum. Selim İleri'yi böylece sevgiyle hatırlıyorum.
Kanunun Kuvveti /The French Connection filminin kuralları yıkmaktan çekinmeyen dedektifi Popeye rolünde Gene Hackman bence zor olan bir şeyi yapıyor ve 1975 tarihli devam filminde aynı karakteri canlandırarak ilk defa Oscar ödülü kazanıyordu. Clint Eastwood'un Dirty Harry karakteri ile zirveye çıkmış, kural esneten sert dedektif ekolünün temsilcisi olan Hackman, ilginç bir biçimde ikinci Oscar'ını da Eastwood'un yönettiği western film Unforgiven'la kazanacaktı. Hoosiers'taki basketbol koçu ile de akılda kalsa da, benim Gene Hackman'ı en çok yakıştırdığım rolü The Royal Tenenbaums filmindeki baba karakteridir (aşağıda solda):
Çoğumuz Hababam Sınıfı Tatilde filminde "Okul yalnızca dört duvarı olan yer değildir!" mottosuyla ormanın içine bir tür çadır okul kuran öğrencilerin gösterildiği montajın arka planında çalan Aldırma Gönül şarkısında çağlayan sesiyle tanıştığı, sonra Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Türküler Yanmaz, Bekle Bizi İstanbul, Güzel Günler Göreceğiz şarkılarını ezberlediğimiz üst düzey bir tenor Edip Akbayram. Genç yaşta çocuk felcini yenmiş bu inatçı beden çok erken aramızdan ayrıldı. Çocuklarının ismini Türkü ve Ozan koyacak kadar müzik ve şiir seven biriydi. Güçlü sesinden güzel şarkısı Garip'i, Hokkabaz filminin en çok güldüren sahnelerinden birinde hatırlayalım:
Süper ligin dört büyükleri gibi Türk sinemasının da tartışılmaz dört büyük kadın oyuncusu var. Türkan Şoray, Fatma Girik ve olmayacak siyasi çıkışlarıyla gönüllerimizdeki yerinden olmuş bir başkası dışında, bir de Filiz Akın'ı sayabilirsiniz işte (Selda Alkor'a da beşinci derler, yıllar sonra Asmalı Konak ve Çemberimde Gül Oya ile Çağan Irmak tarafından herkese hatırlatılınca evlerinizde mutlaka konuşulmuştur). Tabii bu oyuncularımızı bize sevdiren seslendirme sanatçılarını, Filiz Akın özelinde Jeyan Tözüm'ü de anmak gerekir. Paris'te de yaşamış, önemli rahatsızlıkları da yenmiş, hep öyle ama en çok da gençliği çok ama çok güzel (bakınız aşağıdaki fotoğrafı) bir insan Filiz Hanım. "Allah rahmet eylesin," demekten başkası elden gelmiyor.
Yine kaybettiğimiz bir usta olan Tuncel Kurtiz, sunuculuğunu yaptığı bir programda ağırladığı Nejat İşler'i alaylı zannettiğinden bahseder. İşler de okullu olduğuna insanları inandıramadığını belirtir. Gülüşürler. Bu İşler'in doğal oyunculuğuna bir övgüdür. Kurtiz bu övgüyü en doğru yapabilecek kişidir belki, çünkü yıllar önce oynadığı Bereketli Topraklar Üzerinde filmini izleyenler, özellikle de yabancı seyirciler Tuncel Kurtiz'in oyuncu olduğuna inanamıyor ve köylü birinden böyle bir performansın nasıl alındığını merak ediyorlar. İşte Volkan Konak'ın öyküsü de bence buna benziyor. İTÜ Devlet Konservatuarı mezunu olmuş, üstüne bir de yüksek lisans yapmış komple bir sanatçı Konak. Hem de sanatçılara yakışır biçimde, sözünü sakınmayan, korkmayan ve üstüne düşen sorumluluğu hiç düşünmeden yerine getirip halkı bilgilendiren (ama konuşarak, ama şiir okuyarak) cesur bir sanatçı. Çok kişinin içinde bir yere dokunmuş erken bir kayıp. Aşağıdaki videoda Edip Ağabey'le düet yapmadan önce ne diyor biliyor musunuz?
Bu şarkılar bizden size hatıra olsun!
Sağ olun ey güzel insanlar.
Sevgiyle kalın.