Utku Cevre

Ne Okumalı?

Çocukken okuduklarımız ilk gençlik ve yetişkinlik dönemi okuma zevkimizi de etkiliyor.

Çocukken Muzaffer İzgü okudum. Ökkeş serisi, Ninemin Kuzusu, Bayram Yeri, Pazar Kuşları... Çoğunun teması köyden veya taşradan kente göçtü. İyi niyetli karakterler ve çocuk gözünden toplumsal gerçekçilik vardı. Hele otobiyografik romanı Zıkkımın Kökü'nün çocuklar için kısaltılmış sürümü Ekmek Parası.. Çocukken okuduğum Rıfat Ilgaz'ın Bacaksız serisindeki kitaplar, örneğin Bacaksız Paralı Atlet, gelir adaletsizliği konusuna çocukların dahi anlayabileceği netlikte değiniyordu. Baş kahraman Bacaksız'ın her gün çorba içtiği için mahallenin her gün et yiyen, al yanaklı, besili çocuğu ile tuttuğu yarışta geri düşmesi hâlâ aklımda. Bando dergisinde Müjdat Gezen'in köşesi, sonra Gezen'in meşhur çocuk kitabı dizisi Aptal Hamdi. Nezihe Meriç'in Küçük Bir Kız Tanıyorum serisi. Bu sefer kentli bir ailenin tek çocuğunun şehirli yalnızlıkla erkenden tanışması; hafsalamdaki kitaplardan bildiğim kalabalık köy yaşamıyla bu şehirli olma halinin kurduğu tezatın öğreticiliği. Asterix ile tanınan Goscinny ve ünlü karikatürist Sempe'nin ortak harikaları Pıtırcık serisi. Aynı çocuk hayallerinin, aynı mahallelerin Fransızcası. Cem Yayınevi'nden çıkan çocuk kitapları, Vasıf Öngören'in Masalın Aslı, Azra Erhat'ın çocuklara mitolojiyi sevdiren ve güzel yurdumuzda bulunan tarihi eserleri korumamızı öğütleyen (öyle ki Truva kazılarını ziyaret edince Schliemann'a sövdüren) Troya Masalları, Behrengi'ler; Herkül'ün on iki serüveni, La Fontaine, Ezop, Andersen masalları; Gülten Dayıoğlu'nun çocuk bilim kurgu kitapları, Dünya Çocukların Olsa, Işın Çağı Çocukları... Cümleler bir süre sonra kısalıyor ve kitap ismi saymaya başlıyorum, çünkü insan ister istemez örüntüyü görebiliyor. Toplumcu, özgürlüğe ve eğitime kıymet veren, mahalle ve komşuluk adabını (ama mahalle baskısını değil) öğreten, hayata biraz daha sosyal adalet perspektifinden bakabilen kitaplarmış bunlar. Hayal gücünü, fantazyayı geliştirirmiş. Gülmeyi, güldürmeyi sevdirirmiş. Yazın bakkaldan alınan Laurel & Hardy çizgi öyküleri bile, siyah beyaz sayfalarında komik ve son derece gerçekmiş.

Kitap_202204100118225571567

Çocukluğumda bunlarla tanışınca ilk gençliğimde bu sefer Türkiye gerçeklerini anlatan İzgü'yü okuyarak başladım. Yıllar sonra İzmir'deki kitap fuarında kendisinin elini sıkıp, ona da söyleme fırsatım olmuştu. Donumdaki Para, Siz Bilirsiniz Paşam, Dayak Birincisi, Lüp Lüp Makinesi ilk aklıma gelenler. Her öyküsü ayrı komik, ayrıca düşündürücüydü. Sonra Aziz Nesin usta, kimsesiz çocuklar için bir vakıf kuracak kadar koca yürekli bir adam. Şimdiki Çocuklar Harika, Zübük, Ölmüş Eşek, Bursa'daki sürgün yıllarını anlattığı Bir Sürgünün Anıları. Çok yıllar sonra seyretme fırsatı bulduğum Meçhul Paşa oyununda öğrendim Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'ın dost olduğunu. Hababam Sınıfı'ndaki müfettiş ile Şimdiki Çocuklar Harika'da anlatılan müfettiş anısının aynı olmasının belki kendi aralarında bir espri olduğunu bile düşündüm. Çocukken dergi okuma kültürüm olduğu için ilk gençliğim de dergi okuyarak geçti. Bu yazıda bolca anlattığım Sinema, bilgisayar oyunu dergisinin çok ötesinde bir özgüven destekçisi Gameshow ve basketbolu sevdiren Fast Break. Bilim kurgu ve fantastik kurgu ile karşılaştım. Stanislaw Lem, Alfred Bester, Tolkien, David Eddings. O kadar çok sardı ki, elime ne geçerse okudum. FRP oynadık yıllarca, ismini zikretmeden belki oradaki karakterleri canlandırdık kolektif hayal gücümüzde. Sonra daha ağır grafik romanlar, Neil Gaiman'ın Sandman evreni, Alan Moore'dan Watchmen ve daha niceleri. Ne kadar şaşırtıcıydı bu yeni dünya. Televizyonda çizgi filmlerini seyrettiğimiz X-Men'den, Spiderman'den de farklıydı. Biraz daha karanlıktı, daha edebiydi, Şekspiryendi.

SandmanComic

Peki üniversiteden itibaren ne okumalı?

Üniversite ve sonrası, Sabahattin Ali, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Türk yazınının kült zirveleri. Sonra Afili Filintalar yazarları, Alper Canıgüz, Murat Menteş, duygusal ve içten Kürşat Başar, Hayalet Gemi tayfasından sinema yazılarını da çok sevdiğim Mehmet Açar, yazarlık dersleri de veren Murat Gülsoy hoca. Capote'den Ambjørnsen'e, Robbins'ten Fante'ye modern yabancı yazarlar. En çok da Nick Hornby, İngilizlere has mizah anlayışına ve temiz kalbine bayıldığım, tüm kitaplarını elden geçirdiğim. Çok okuyabildiğim seneler de oldu, az da. Klasikler bu araya çok zor sığdı, Oblomov, Açlık, Dönüşüm gibi birkaçından başka. Karamazov Kardeşler için yaşımın 39 olması gerekti. Her sene bir klasik okusam hepsini bitiremeyeceğimi düşünüyorum bazen. Son yıllarda iş kitapları, kişisel gelişim; oranın da kendi klasikleri var ve belki başka bir yazının konusu ama ne yalan söyleyeyim, insan psikolojisinden anlıyor ve seviyorsanız çok da keyifli. Bizim 90'lı yıllarda tanıştığımız parapsikoloji, evrende zeki hayat ve spiritüalizm hakkındaki külliyat şimdi kişisel gelişim kitaplarıyla karışık satılıyor. Elbette onların da olmazsa olmazları var, Gurdjieff, Sitchin, Schure gibi. Ortaylı'dan tarih, Maalouf'tan tarihi ve Anar'dan postmodernist tarihi romanlar da unutulmamalı. Tabii felsefe, biyografiler, spor kitapları (Futbol Asla Sadece Futbol Değildir'i es geçmeyelim) ve daha bir sürü şey.

Girişi düzeltmek lazım. Doğrusu, çocukken ve ilk gençlikte okuduklarımız yetişkin hayatımızı şekillendiriyor. Ama önce okuma alışkanlığı ruhumuzu besliyor demek gerek. Benim önerim renkli ve iyi yaşanılmış bir hayat için okuma spektrumunu geniş tutmaktan yana.

#deneme