Utku Cevre

Kişisel Web Sitesi Ama Nasıl?

Geçmişte blog ve web sitesi açma deneyimlerim oldu.

Yıllar önce ilk defa blog açmaya karar verdiğimde Google'ın verdiği Blogger hizmetini kullanmıştım. 2007-2010 yılları arasında çevremde hemen herkesin blogspot subdomain'li bir kişisel blog'u olmuştu. Blog çok popülerdi, hatta şu an spor ekranlarında gördüğümüz birçok ismin o dönem açılan spor bloglarıyla yıldızı parlamış, sonradan televizyona ve hayatın doğal akışı için Youtube kanallarına transfer olmuştu. Orkun Çolakoğlu, Emre Özcan, Bülent Timurlenk ilk aklıma gelenler. Blogger temiz bir arayüze sahipti, içinde pek çok hazır eklenti vardı. Ancak özelleştirme imkanları sınırlıydı. Bu blogda deneme ve kısa öykü türünde yazılar yayınlamıştım.

Sonraki denemem Wordpress üzerinden oldu. Karışmaması için iki Wordpress seçeneği var.

  1. Wordpress.com subdomain'i üzerinden, tıpkı Blogger gibi size hazır bir arayüz sunuluyor. Özelleştirme imkanları aynı şekilde sınırlı.
  2. Bir de Wordpress.org üzerinden indirilen ve kendiniz barındırmanız gereken seçenek var. Internet üzerinde gördüğünüz birçok web sitesi aslında wordpress üzerinde konumlandırılmış bir temanın özelleştirilmesinden ibaret ve bir hosting merkezi üzerinden host ediliyor. Bu seçenekte özelleştirme imkanları çok fazla, ancak çok teknik bilgi gerektiriyor ve bunlarla uğraşırken yaratmaya harcayacağınız enerjiden tüketiyorsunuz. Ben bir arkadaşımla niş bir web sitesi deneyiminden sonra, çok zamandır istediğim bir sinema blog'u fikrini hayata geçirmek için işte yukarıda bahsettiğim 2 numaralı seçeneği tercih ettim. Buraya birçok sinema yazısı yazdım. Bayağı da uğraşıyordum, girişi, gelişmesi, göndermeleri, anekdotları ve alıntılarıyla bayağı bayağı sinema dergilerinde yayınlanacak düzeyde dosyalardı. Tabii öncelikli tercih ettiğim filmler, üstünde konuşmaktan en hoşlandığım klasik veya modern yapımlardı, ancak vizyon filmleri değildi.

Kişisel web sitesi açma fikrim yıllar sonra tekrar alevlenince, bu defa elde ne seçenekler var diye baktım.

Blogger ve Wordpress.org duruyor, eyvallah. Açıkçası Blogger'ı aşmak istedim, yıllar içindeki deneyimim bana yetti, yeni bir şeyler öğrenme zamanı gelmişti. Bu arada artık yapay zeka yardımıyla Wordpress sayfasının temelini hazırlamak da mümkün, bayağı da güzel hazırlıyor. Ancak hosting'i, teması, özelleştirmesi derken aynı deneyimi tekrar yaşamak istemedim. Bu sefer yalnız yazıya odaklanmak istedim.

ChatGPT farklı çözümler önerdi, biraz bunlardan bahsetmek istiyorum.

Bunların dışında önerdiği iki platform Write.as ve Bear Blog, minimalist, açılışı ve kullanımı basit, yazmaya odaklandıran uygulamalar. İkisi arasında kaldım, Bear Blog açıkçası bana daha samimi, özelleştirilebilir ve yazma odaklı geldi, Free planı daha güçlü (yani kendi domain adresinize yönlendirmeyecekseniz, Free planı ile de bayağı ilerleyebilirsiniz) ve ücretli planı rakibine göre oldukça ucuz. O sebeple Bear Blog'u tercih ettim. Biraz css ile çok hızlı bir şekilde istediğim hale geldi, yalın ve yazı odaklı.

blogging-tips

Bu saydığım platformlar dışında bir seçenek daha var. Substack şu an bülten hazırlama ve gönderimi anlamında en popüler platform, ancak bir blog gibi de değerlendirilmesi mümkün. Bu platformun ruhunu kaybetmeden büyümesini dilerim. Büyük yatırımlar aldıktan sonra tıpkı Medium gibi her bültenin birbirine benzememesi tercihim olurdu. Halihazırda bülten hazırlamadığım için (belirli bir niş üzerinden gidiyor genellikle, ben tek bir konuyla sınırlı kalmak istemiyorum) kullanmıyorum ama bir şans vermeyi düşündüğüm bir uygulama.

Seçenek bayağı çokmuş değil mi? Hadi, bir cesaretle herkesi kendi özgün seslerini duyurmaya davet ediyorum.

#yaşam_tarzı